Neden Korsan Grupları Yazılım ve Dijital Medya Korsanlığı Yapmaktadır?

Neden korsan (sahne) grupları yazılım ve dijital medya korsanlığı yapmaktadır? Bu soruya yanıt verebilmek için, dijital medya korsanlığı teriminin tanımlanması gerekir. Dijital medya korsanlığı bir tür hırsızlık olup, korunmuş medya içeriğinin çalınmasını ya da kopyalanmasını içerir. Bu medya içeriklerine müzik, filmler, programlar, oyunlar ve web siteleri örnek verilebilir. “Sahne” adı verilen bazı gruplar, herhangi bir legal lisanslı olup olmadığına bakan “dijital hak yönetim sistemi” adı verilen korumayı değiştirerek ya da silerek medyayı kullanmakta ve dağıtmaktadır. Bu korunmasız “warez” adı verilen medyalar, “cracking” (kırma) adlı işlemle DRM’leri silindikten sonra, onların web sitelerinde yayınlanmaktadır (Basamanowicz & Bouchard, 2011).

Neden korsanlık?

Öte yandan, içerik oluşturucusunun lisansını medyadan silerek, medyayı içerik oluşturucusuna herhangi bir bedel ödenmeden sağlanmasından dolayı bu prosedür bir suç olarak değerlendirilmektedir. Bu durum ise korsanlığı hem içerik oluşturucu, hem de içeriğin müşterisi için, medya oluşturucularının korsan ürünlerden para kazanmamasıyla beraber medya içeriklerini geliştirmek istememelerinden dolayı zararlı bir durumdur.

Bu durumun karşısında şu sorular sorulabilir: Neden sahneler dijital medya korsanlığını, içerik oluşturucularını kötü yönden etkilediği halde yapmaktadır? Dijital medya korsanlığı yaparken, sahnenin (korsan gruplar) motivasyonu nedir? Sahneler gerçekten medya endüstrisini kötü mü etkilemektedir? Bu sorulara göre, bu araştırma belgesi ilerleyen bölümlerde dijital medya korsanlığı işlemlerini ve dijital medya endüstrisine olan ekonomik etkisini analiz ederek, korsanlığın olumsuz ekonomik etkisini savunacaktır.

Korsan yazılımlar, bilgisayarınıza zarar verebilir

Dijital medya korsanlığı medyayı elde etme, medyanın dijital hak yönetimi korumasını kırma, test etme ve korsan medyanın fonksiyonelliğini test etme, yeniden paketleme ve dağıtım için yayınlamadan oluşan işlemler bütünüdür. Sahne grupları sağlayıcıları, kırıcıları (crackers), test edenleri, kuryeleri, liderleri ve site yöneticilerini bir araya getirme rolünü üstlenmiştir (Basamanowicz & Bouchard, 2011). “Online Piracy Groups and Situational Crime Prevention” adlı araştırma belgesine göre, yazarlar (Basamanowicz & Bouchard, 2011) sahne gruplarının başlıca motivasyonlarını diğer sahne grupları arasında prestij kazanmak, kolluk kuvvetlerine karşı heyecan aramak, telif haklarına karşı ideolojik olarak karşı olmak ve dijital hak yönetimi çözümlerini kişisel bir meydan okuma olarak algılayıp onu “kırmak” olarak belirtmişlerdir.

Korsan medyanın dağıtımı web siteleriyle, indirilebilir direkt linklere sahip bulut sürücülerle veya Usenet gibi protokollerle, dosya paylaşım siteleriyle, BitTorrent ve eDonkey gibi peer-to-peer (eşten eşe) protokolleriyle yapılabilir. Bu protokollerin arkasındaki teknoloji yasal olmakla beraber, belirtilen bu protokoller korsan materyalleri indirmek için kullanılabilir (Klumpp, 2014).

Dağıtım yapılarını daha iyi anlamak için BitTorrent protokolü daha detaylı incelenebilir. BitTorrent dosya paylaşım sistemi günlük kullanımda olan az sayıdaki peer-to-peer (eşten eşe) sistemlerinden bir tanesidir. Eşten eşe (peer to peer) protokolünde dosya aktarımı prosedürü eşlerdeki (peer) dosyaya güvenmeye dayalıdır. Benzer şekilde, BitTorrent dosya bütünlüğünü kontrol edebilme mekanizmasına sahiptir ve kullanıcılar her zaman sahte dosyalar yerine medyanın iyi sürümünü alırlar. Buna ek olarak, BitTorrent dijital medya dosyasını parçalara ayırır ve indirenler gönderenlerden dosyaları indirilen parçalar halinde alırken, aynı zamanda indirilen parçalar da diğer indiricilere gönderilir. (Pouwelse, Garbacki, Epema, & Sips, 2005)

Dosya paylaşım protokolleri içerik indirmek için kullanılır

BitTorrent protokolünün popülaritesi Suprnova adlı torrent takip sitesinin (tracker) analiziyle görülebilir. Bir gün içerisindeki en az indirme sayısı 2003’teki Noel gününde 237.500 kişi olarak sayılmıştır (Pouwelse, Garbacki, Epema, & Sips, 2005). Korsan medyanın etkilerini göstermek için Avrupa’nın en büyük ikinci trafik payına sahip olan BitTorrent’in kullanımı örnek verilebilir (Pouwelse, Garbacki, Epema, & Sips, 2005).

BitTorrent üzerinden yapılan medya korsanlığının ekonomik etkisini göstermek amacıyla Melbourne Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü başkanı Yardımcı Doçent MacNeill (2016), Avustralyalıların HBO kanalının dizisi olan Game of Thrones’a olan korsan erişimini ortaya koymuştur. Yazar (MacNeill, 2016), Game of Thrones medya dosyasının paylaşımının toplam 22 milyon indireninin %9.9’unun Avustralya’dan 163.088 paylaşımcısını örnek vermiştir. Avustralya’nın Game of Thrones’ta ortaya koyduğu bu paylaşım oranı bu araştırma ölçeğinde çok yoğundur. Yazara göre (MacNeill, 2016), korsanlık oranının arkasındaki sebep, ödemeli televizyon sağlayıcısı Foxtel’in üyelik paketlerinin 60 Avustralya doları ile 100 Avustralya doları arasında değişmesi ve bu esnada dizinin DVD setinin 40 Avustralya doları dolaylarında bulunabilmesi. Bunun rağmen ise Game of Thrones aslında iTunes üyeliği ile bölüm başı yaklaşık 3 Avustralya Doları üzerinden sağlandığı MacNeill (2016) tarafından belirtilmiştir. Buna rağmen yazarın (MacNeill, 2016) araştırmasında, çoğu izleyici kitlesi iTunes’in Game ot Thrones üyelik servisinden haberdar değildi. Bu örneğin sonucunda korsanlığın sebepleri, hizmetin yüksek fiyattan sağlanması, geniş kullanıcı kitlesi tarafından bilinen tekel şirketin sebep olduğu alternatif hizmetlere dikkat çekmek amaçlı verilen reklam eksikliği olarak ele alınabilir.

Game of Thrones korsan olarak çok indirilmişti

BitTorrent kullanımının ekonomik etkisine ek olarak bir başka korsanlığın ekonomik etkisine örnek vermek gerekirse Business Software Alliance’nin bulguları değerlendirilebilir: 2001’de %20’den az korsan oranına sahip ülke kalmamıştı ve dünyadaki iki ülke yazılım indirmelerinde %90’ın üzerine çıkmıştı (Bagchi, Cerveny, & Kirs, 2006). Bagchi, Cerveny ve Kirs (2006)’e göre bu korsanlık oranları, 2001 yılında yazılım üreticilerine küresel çapta 10,97 milyar dolar kaybettirmiştir. Yazarlar (Bagchi, Cerveny, & Kirs, 2006), yolsuzluğun daha az ve kolektivizmin daha zayıf olduğu ülkelerde, diğer ülkelere göre daha az korsanlık görüldüğünü belirtmiştir. Öte yandan, ülkenin ekonomik büyümesin, kişi başına GSYİH, regülator etmenleri ve ülkenin bilgi teknolojisi yapısı, bilişim teknolojisi yasalarını ve kültürel etmenleri, yolsuzluk ve kolektivizmle kıyaslandığında etkisi daha az belirgin olmuştur.

Dahası, bu örneklemelerle beraber, korsanlık işlemlerini ekonomik temelde anlamak için, sahne gruplarının yapısı ve motivasyonları daha detaylı incelenmelidir. Bagchi, Cerveny ve Kirs (2006)’in dergi makalesine dayanarak, yolsuzluk ve kolektivizm bizleri bu toplulukların ideolojik yapısından dolayı sahne gruplarının motivasyonlarını düşünmeye iteliyor. MacNeill’in (2016) dergi makalesi birinci motivasyonun yasal dijital medyanın yüksek fiyatlara bağlı olduğunu göstermekte. Dijital medyayı yasal olarak elde edebilmenin bedeli olan yüksek fiyatlar, müşterileri dijital medya ya da yazılımı yasadışı olarak edinmeye iteliyor. Diğer taraftan Spotify, Netflix ve iTunes gibi hizmetler, peer to peer (eşten eşe) protokollerini yasal olarak kullanarak (Kreitz & Niemela, 2010), düşük ücretler ile müşterilerin içerik oluşturucularını desteklemesini sağlayabilir. İkinci olarak, sahne gruplarının bir başka motivasyonu ise prestij kazanmaktır (Basamanowicz & Bouchard, 2011). Bazı sahne gruplarının yayınlama bilgisi incelendiğinde, sahne grupları arasında yayın kaliteleri hakkındaki tartışmalar, prestij kazanmak için korsan medyayı önce yayınlamak ve öteki sahne gruplarını kendilerini kanıtlamak amacıyla kötüledikleri gözlenmiştir (Lord Of The Rings Battle For Middle Earth by Hoodlum Info, 2004). Üçüncü olarak ise yasal güçlere karşı heyecan arayışı içinde olmak da bir motivasyon olarak değerlendirilebilir (Basamanowicz & Bouchard, 2011). Dördüncü olarak, yasalara, ekonomiye ve kapitalizme ideolojik olarak karşı olmak da bir motivasyon olabilir (Basamanowicz & Bouchard, 2011). Beşinci olarak ise dijital hak yönetim (DRM) yazılımını dijital medya üzerinde deaktif etmenin zorluğuyla uğraşma isteği de sahne gruplarında çalışma ve dijital medya ya da yazılım korsanlığı için bir motivasyon olabilir (Basamanowicz & Bouchard, 2011).

En ünlü sahne gruplarından: Reloaded

Bu motivasyonlardan, kişisel meydan okumayı açıkça anlayabilmek için dijital hak yönetim sistemlerini (DRM) gözden geçirmek yardımcı olabilir. “Digital rights management” (Subramanya & Yi, 2006) adlı belgeye göre “dijital hak yönetimi” teriminin anlamı dijital materyalin yasal kullanımına rehberlik eden bir dizi teknik poliçeler ve araçlar olarak tanımlanmıştır. Bilgisayar bilimlerindeki teknolojik ilerlemeler içerik oluşturmada, saklamada ve bu içeriğin dağıtımında artışa yol açmıştır. Bu artan içerik üretimi ve kullanımı, içerik üreticilerinin kendi hak ve sorumluluklarını düşünmesine itmiş ve bu da onları hakları hakkında kurallar koymaya ve bu kuralların yönetimine yol açmıştır. Buna ek olarak, bu kuralları uygulamak için içerik üreticileri kopya koruma metodları kullanmışlardır. Örneğin, oyun CD’leri dijital hak yönetim sistemleri (DRM) içeren yazılımlara sahiptir. Bu yazılımlara SecuROM, Safedisc, Denuvo gibi diski tekrar dağıtılmak üzere kopyalanmaya karşı koruyan yazılımlar örnek verilebilir. Öte yandan Sims, Simcity, Diablo gibi oyunlar oyunların çevrimdışı olup olmadığını internet tabanlı doğrulama kullanarak kontrol eder. Bir başka örnek olarak ise müzik ve streaming (akıcı yayın) hizmetleri, medyalarını uçtan uca (end-to-end) şifreler ve bu yolla medya sadece kendi ilgili istemcisinde çözülebilir.

Kopya koruması, medya için bir dijital hak yönetim metodudur

Bir başka araştırma (Bhattacharjee, Gopal, & Sanders, 2003), 2000’de raporlanan internet kullanıcılarının %14’ünün ücretsiz müzik indirdiğini göstermiştir. 2000’lerden sonra, ücretsiz indirenler artış göstermiş ve tahmin edilen sonuç müzik endüstrisi için 3,1 milyar dolar zarar olarak açıklanmıştır. Yazarlara (Bhattacharjee, Gopal, & Sanders, 2003) göre CD fiyatları, müşteri geliri ve internet bağlantı hızı dijital medya korsanlığında ana faktörlerdir. Araştırmacılar (Bhattacharjee, Gopal, & Sanders, 2003), kullanıcıların internet hızlarının arttıkça müzik satın almaya karşı hassasiyetin arttığını, kullanıcıların yavaş internet kullanıcılarına göre yüksek fiyatlarda satın almaların %8 daha az olduğunu kaydetti. Buna rağmen, yavaş internet kullanıcıları çevrim içi müzik servislerinden yasal şekilde müzik dinlemek için ayda 5$ vermeye hazır olduklarını belirtirlerken hızlı internet bağlantısına sahip kullanıcıların ayda 10 dolardan fazla müzik akış (streaming) hizmetlerine vermeye hazır oldukları saptandı (Bhattacharjee, Gopal, Sanders, 2003). Bir başka bulgularında yazarlar (Bhattacharjee, Gopal, & Sanders, 2003), kullanıcıların illegal olarak dinledikleri ya da indirdikleri müziklerin müziği dinledikten sonra satın almayla sonuçlanmasını ve bunun da örnekleme olarak ele alınmasını belirtmişler, müziği dinlemek ve silmek de radyodan dinlemek gibi örnekleme kabul etmişlerdir. Bunun karşısında ise müziği indirmek ve saklamak korsanlık kabul edilmiştir. Bu olaylarda, örnekleme sayesinde kullanıcının bilmediği müzik yerine bildiği müziği satın almasına yol açacağı düşünülmektedir. Bu görüş her yasadışı indirmenin korsanlığa yol açmayacağı, bunu yerine bazı senaryoların müziği satın alarak müzik endüstrisini olumlu etkileyebileceğini göstermiştir.

Müziği kaydetmek yasadışı olarak değerlendirilmekte

Avrupa’daki korsanlık hakkındaki bir başka görüş ise, korsanlığın hayat tarzı olarak ele alınmasıdır. Politik bakımdan İsveç’te, The Pirate Bay adlı kayda değer bir torrent sitesinin organizasyonu Piratbyran, “Piratpartiet” olarak adlandırılan, sonra Pirate Party (Korsan Parti) olarak ismi değiştirilmiş bir siyasi parti kurmuştur. Li (2009), Pirate Party’in telif hakkı yasaları hakkında reformu savunduğunu belirtmiştir. Pirate Party (Korsan Parti)’nin kökleri bir İsveç organizasyonu olan, aynı zamanda Piracy Bureau (korsanlık Bürosu) olarak bilinen, 2003’te hackerlar için sahne grubu ve İnternet radyo topluluğu olan Piratbyran’a dayanmaktadır. Piratpartiet’in odak faktörleri telif hakkı sisteminde reform yapmak, patent sisteminin kaldırılması ve kişisel gizlilik prensiplerine saygı olarak belirlenmiştir (Li, 2009). Bunun yanında, İsveç’te Isak Gerson, resmi olarak kabul edilmiş ve “Kopimism” olarak adlandırılmış, korsanlığı bir dini hareket olarak algılayan ve ibadetlerine “kopyacting” (kopyalama hareketi) adı veren bir din kurmuştur (George, 2012). Bununla beraber BitTorrent takip sitesi (tracker) The Pirate Bay, kendi ülkesini satın almak için bir fon açıp halka sunmuştur. The Pirate Bay, Sealand adlı adayı almak üzerine bir anlaşma sunmuştur (Johns, 2009). Sonrasında fon toplama başarılı olmakla beraber teklif başarısız olmuştur, Prens Michael Bates, Kanada CBC’ye dijital korsanların Sealand için uygunsuz satıcılar olduğunu belirtmiştir (Johns, 2009).

Sembolik olarak korsan

İlaveten, Türkiye’deki korsanlığın analizi olarak, korsan materyalin ekonomik etkisi 10,6 milyar dolar olarak tahmin edilmiş ve tahmin edilenin 3,5 milyar dolar ile 4,4 milyar dolarının ithal ürünler olduğu belirtilmiştir (Sökmen, 2014). Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’ndan Sökmen (2014), korsanın ekonomiyi olumsuz etkilediğini savunmuştur. Yazar (Sökmen, 2014) korsanlığın gerçek zararı olarak geliştirme ve inovasyon yatırımlarının gelirinin azaldığını, endüstrinin gelişmesini engellediğini belirtmiştir. Türkiye’de korsanlık, kamuya açık piyasada 2,4 milyar dolar kayıp yaşatmış ve 135.000 insanı işinden etmiştir (Sökmen, 2014). Buna karşın, Sökmen (2014), web sitelerini kapatmak ya da korsana karşı yasal güçlerle dava açmanın korsan yazılım kullanımında herhangi bir azaltıcı etkisinin bulunmadığını ve buna ek olarak yasal güç kullanmak yerine gelişen ekonomiyle korsana karşı önlem alınabileceğini belirtmiştir. Sonuç olarak Sökmen (2014), Türkiye’de yazılım geliştirmenin büyüme potansiyeline sahip olduğunu ve yazılımla alakalı mülkiyet haklarının genel olarak makul olduğunu ama uygulanabilirliğinin yeterli olmadığını belirtmiştir. Türkiye’deki korsan hakkındaki araştırmalar ve korsana karşı alınan önlemler korsanlığın şirketlerin ekonomik gelirleriyle alakalı değil, şirketlerin şirketsel yapılarıyla alakalı olduğunu göstermektedir. Son olarak, yazar (Sökmen, 2014) Türkiye’de yazılım geliştirme ve inovasyon için, korsana karşı alınan önlemlerin yasalar ve şirketler ile ciddiye alınmasını ve korsana karşı farkındalık yaratılması gerektiğini belirtmiştir.

Sonuç olarak bu araştırmalarla beraber, genel kanıda korsanlık ekonomiyi olumsuz etkilemektedir. Aynı zamanda korsan materyal dijital medyanın bir reklamı ve örneği olarak kabul edilip, potansiyel müşterisini yasal olarak satın almaya itebileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Buradan yola çıkarak korsanlığın ekonomik etkileri hala tartışılabilir durumda olmakla beraber, buna rağmen medya oluşturucuların ve araştırmaların genel görüşü dijital medya korsanlığının ekonomik açıdan bir sorun olduğunu ve ilgili yasalarla, şirketlerle ve organizasyonlarla çözüme kavuşturulması gerektiğidir.

Bütün olarak, bu araştırmadaki bulgular, korsanlıktaki basit terimler, sahne gruplarının motivasyonları, medya dağıtım sistem ve protokollerinin basitçe açıklanması, BitTorrent protokolünün nasıl çalıştığı, DRM’nin ne olduğu ve kopya koruma sistemlerinin örnekleri, yasadışı müzik indirmenin müzik endüstrisindeki ekonomik etkileri, hayat tarzı olarak korsanlık, korsanlığın siyasi, coğrafik ve dini yönleri ve korsanlığın Türkiye’deki oranı ve ekonomik etkileri olarak sayılabilir. Bu araştırmalar bize korsanlığı motive eden bir ekonomik paradoks olduğunu göstermektedir: Düşük satışlar, içeriğin fiyatını yükseltmekte, yüksek fiyatlar dijital medya korsanlığını arttırmaktadır. Buna rağmen korsanlığın ana sebebi kolektivizm ve yolsuzluk olarak düşünülmektedir. Buna ek olarak korsan içerik üretenlerin diğer motivasyonları prestij kazanmak, heyecan arayışı, telif hakkı yasalarına fikirsel olarak karşı olmak ve kişisel bir meydan okuma olarak listelenebilir. Ekonomik olarak dijital medyanın kendi reklamını yapmak gibi küçük avantajlarının aksine, genel olarak korsanlık olumsuz bir etkiye sahiptir ve yazılım geliştiricilerinin ve dijital içerik oluşturucularının motivasyonunu arttırmak için bununla başa çıkılmalıdır.

Kaynakça

  • Bagchi, K., Cerveny, R., & Kirs, P. (2006). Global software piracy: can economic factors alone explain the trend? Communications of the ACM, 49(6), 70-76. doi:10.1145/1132469.1132470
  • Basamanowicz, J., & Bouchard, M. (2011). Overcoming the Warez paradox: online piracy groups and situational crime prevention. Policy & Internet, 3(2), 1-25.
  • Bhattacharjee, S., Gopal, R. D., & Sanders, G. L. (2003). Digital music and online sharing: software piracy 2.0? Communications of the ACM, 46(7), 107-111.
  • George, A. (2012). Kopimism: the world’s newest religion explained. New Scientist, 283(2847), 25.
  • Johns, A. (2009). Piracy as a business force. Culture Machine, 10, 44-63.
  • Klumpp, T. (2014). File Sharing, Network Architecture, and Copyright Enforcement: An Overview. Managerial and Decision Economics, 35(7), 444-459.
  • Kreitz, G., & Niemela, F. (2010). Spotify–large scale, low latency, P2P music-on-demand streaming. Peer-to-Peer Computing (P2P), 2010 IEEE Tenth International Conference on 2010.
  • Li, M. (2009). The pirate party and the pirate bay: How the pirate bay influences Sweden and international copyright relations. Pace Int’l L.(21), 281.
  • Lord Of The Rings Battle For Middle Earth by Hoodlum Info. (2004, December 9). Retrieved from Defacto2: https://defacto2.net/file/detail/af3c5e
  • MacNeill, K. (2016). Torrenting Game of Thrones So wrong and yet so right. Convergence: The International Journal of Research into New Media Technologies. doi:10.1177/1354856516640713
  • Pouwelse, J., Garbacki, P., Epema, D., & Sips, H. (2005). The bittorrent p2p file-sharing system: Measurements and analysis. International Workshop on Peer-to-Peer Systems (pp. 205-216). Springer.
  • Sökmen, A. (2014). Türkiye’de Korsan Yazılım: Neden Hâlâ Başladığımız Yerdeyiz? PolitikaNotu, 1-6. Retrieved May 15, 2017, from http://www.tepav.org.tr/tr/yayin/s/702
  • Subramanya, S., & Yi, B. K. (2006). Digital rights management. IEEE Potentials, 25(2), 31-34.

Note

Bu makalenin orijinali İngilizcedir ve BURADAN okuyabilirsiniz.

You can read the English version of this article HERE.

Written on July 13, 2017